Bu yazıda bir kaç yazı önce huzurlarınıza sunduğum inceleme formatını ilk defa yeni oynadığım bir oyun üzerinde deneyeceğim. Geçen sefer yorumlarda tartışagelirken çabucak bir Braid incelemiştim, fakat sistem nezdimde ilk ciddi denemesini Gunpoint'le yapacak. İyi de edecek. Unutanlar ya da terbiyesizlik edip okumayanlar için kısaca yeniden hatırlatalım: Sistemimiz oyunu kompartmantalize etmeden, bütünüyle ele alıyor, ve 4 temel soruyu oyunun bütününe soruyor. İncelemeci de sahip olduğu tek kaydadeğer bilgi olan kişisel deneyimlerini bu sorular bağlamında tartıyor. Hiyr vi go. - Ben buna değerim puanı: 1 Ne zaman adı geçse "güzel ama biraz kısa" yorumuna rastladığım Gunpoint, beni fazlasıyla tatmin etti. Senaryoyu ek objektiflerle çok da uğraşmadan oynayıp bitirdiğimde 3 saat olmuştu, üstüne bir saat de A+ alamadığım bölümleri A+ yapmak için harcadım. Bittiğinde daha fazlası olsun istemedim değil, ama herhangi bir eksiklik hissetmedim. Fiyat olarak da 9 dolar oyun için hiç fazla değil. - Bağlayıcılık puanı: 1 Temelinde bir puzzle platformer olsa da, oyunun beklenmedik sonuçlara yol açabilen "birbiriyle etkileşen sistemler" bazlı oynanışı bir yandan, oyunla gelen level editörü bir yandan, kafayı çizenin pek çok saatler öldürebileceği bir oyun Gunpoint. Dediğim gibi, daha olsa daha oynanır. - Hiç yoktan iyidir puanı: 1 Sırf bekçileri yerden yere vurup kapıları tekmelemenin verdiği keyif oyunun bu puanı almasına yeter, fakat o olmadan da varlığını haklı çıkarmaya yetecek pek çok özellik oyunda mevcut. Başcasus Conway'in işverenleriyle muhabbetleri tadından yenmiyor. - Önem puanı: 0 Her ne kadar keyifli bir oyun olsa da, bir Game Maker oyununun kazanabileceği başarı seviyesini göstermesi gibi konular dışında, önümüzdeki yıllar değil, aylarda dahi çok fazla konuşmaya, tartışmaya değer pek bir özelliği yok Gunpoint'in. Hemen unutulacak bir oyun değil belki, fakat bir dönüm noktası, mihenk taşı da değil kesinlikle. Bir kaç not: Daha önce "vakit nakittir puanı" olarak adlandırdığım ilk kriteri, facebook tartışmalarımızda Orçun Nişli'nin belirttiği bir sıkıntıdan ötürü, "ben buna değerim" olarak değiştirdim. Prensipleri, sorguladığı nitelikler halen aynı, sadece adı farklı. Ayrıca totalde Braid ile aynı puanı vermiş olmama rağmen iki oyuna olan saygım ve sevgim arasında dağlar kadar fark olması, puanların eşit ağırlıklarda olmadığını ve doğrudan sayısal bir karşılaştırma amacı gütmediğini destekliyor, bence. Fakat iki oyunun dört paragraflık değerlendirmesinin başarılı bir karşılaştırma için yeterli olacağına inanıyorum, ki sistemin asıl amacı da buydu. Düşüncelerinizi hemen alt kısımdaki pek tatlı yorum fasilitesinde bekliyor olacağım sevgili okuyucular. Önümüzdeki incelemelerde görüşmek üzere, çüz. Comments are closed.
|
Language
All
Archives
January 2016
|