Kalite ilginç bir kavram. Hem öznel, hem nesnel, hem tartışmalı, hem de el üstünde tutulan bir kavram. Birazdan bu kavramı çok öznel ve tartışmalı bir anlamıyla kullanacağım, bu yüzden şimdiden özür dilerim. * Türk oyun "sektörü" ve yanlamasına alakalı diğer tüm alanlarla ilgili uzun süredir bazı temennilerim var. Örneğin, tarih boyunca neredeyse her zaman olduğunun aksine, üretilen işler birer para hevesi veya taklit olmaktan daha öte niyetlere sahne olsun istiyorum. Biri bir şey yaparken onu neden yaptığını, bir şeyin neden öyle olduğunu, bu karara nasıl vardığını anlatabilsin istiyorum. Fakat, ne kadar nezih ve çalışkan insanlarla dolu olursa olsun, bu "bilinçli üretim" safhasına geçmenin bir takım öngereksinimleri var gibi geliyor bana. Ben de elimden geldiğince bu öngereksinimleri karşılayacak konuma gelelim diye uğraşmak istiyorum, uğraşan insanlar ve oluşumlar bulayım istiyorum. Bulmadım da değil, ama yapacak iş çok. Öngereksinim, en azından bu örnekte, şu: oyun yapanlar (oyun geliştiriciler ve her türlü katkıda bulunanlar), oyun yazanlar (basılı veya online mecralarda oyunlar üzerine düşünsel içerik üretenler) ve oynayanlar (evinde salonunda masasında kendince oynayanlar, oynayıp bunun videolarını paylaşan youtuberlar) kapsamında nitelikli, "kaliteli" ve bilinçli bir iletişim ağı. Büyük kelimelere ve akademik beklentilere bakmayın, çok zor bir şey değil aslında. Basit. Ben orada burada oyun tasarımıyla ilgili bir yazı yayınlarım, başka bir oyun geliştirici kendi blogunda veya bir Facebook grubunda "o öyle değil" deyip derdini anlatır. Oyunla ilgili diğer bazı insanlar ucundan veya değil tartışmaya katılır, fikrini söyler. Hiç olmadı internetlerinde paylaşır. Biri meğersem bir dergide yazardır, ya da oyun sitesinde köşesi vardır, bu tartışmadan bahseder, kendi düşüncelerini de anlatır. Belki beni aptal bulur, "ah canım yazık nasıl da kandırmış kendini" filan der arkamdan. Bunun üzerine ben bu sefer gelir kendi blogumda kendimi savunur, arkamdan laf eden yazara da yüksek sesle bir NIÇ NIÇ çekerim. Youtube'da oynadığı oyunların videolarını paylaşanlardan biri twitterda lafını eder, bir başkası Twitch yayınında izleyicileriyle kısaca tartışır - o an oynadığı oyunu bir de tartışılan konu açısından düşünüp yorumlar filan. Başkası podcastinde haftanın konusu yapar uzun yer ayırır, ya da tartışmaya bile değmeyeceğini söyleyip "onu bırak da bak şimdi şöyle bir şey var" der başka konuya girişir. Karşılıklı uyuzlaşırız ya da uyuzlaşmayız o ayrı, ama yine de bir topluca fikir teatisi gerçekleştirmiş oluruz. Bu böyle böyle gider ve bir de bakmışsın, az sayıda insan tarafından da olsa, herkese açık bir ortamda oyunlar, oyun yapımı ve yorumlamalarıyla ilgili çeşit çeşit konularda konuşulmaya başlanmış, düşünceler ilerletilmeye başlanmış. Kaliteli içerik üretmenin tadını bir kere alan herkes öğrendiklerini ve düşüncelerini daha da rahat paylaşır olmuş. Android applerinde online multiplayer meselesini çözmek olsun, 3d modellerde polygon sayısını düşürürken başvurulacak minik hileler olsun, binbir türlü şekilde kendini geliştirmek ve öğrenmek kolaylaşmış - yüksek akademi havalarına girmeden işinde iyileşmek doğal bir sürece dönüşmüş. Neyi neden yaptığını bilmek, en azından kendince bir temeli olan işlere girişmek normal olmuş. Tek tük ve belki zor şartlar altında çıkan yüksek kalite işler bir kenara "sektörün" genel kalitesi yükselmiş, ve sektör o tırnak işaretlerinden kurtulmuş. Böyle bir geleceğe doğru ilerlemek için bana makul gelen hamlelerle, başkasına makul gelen hamleler aynı olmayabilir. Herkes kendince bir şeyler yapsın, merak ve üretkenlik sağlayacak ve paylaşımı ödüllendirecek düzenlemelere, girişimlere meyillensin isterim gerçekten. Fakat dünya "haydi herkes biraz daha iyi birer insan olsun bakalığm" diyerek değişmeyeceği için, kalıcı ve sağlam etkilere yol açacak işler gerekiyor. Paradigmanın şaftını kaydıracak oluşumlar, yeni alışkanlıklar ve huylar kazandıracak ortamlar gerekiyor.
Onu yapacak insan da, dedim ya, bolca var aslında. Ama sanırım bazen azıcık dürtmek gerekiyor. . . . *dürt* Comments are closed.
|
Language
All
Archives
January 2016
|